faydalı Bilgiler

Endoskopik Sleeve Gastroplasti Sonrası Katlanmış Mide Mukozasına Ne Olur?

Endoskopik Sleeve Gastroplasti

Endoskopik Sleeve Gastroplasti Sonrası Katlanmış Mide Mukozasına Ne Olur?

Endoskopik sleeve gastroplasti (ESG), son yıllarda obezite tedavisinde giderek daha fazla kullanılan minimal invaziv bir bariatrik prosedürdür. Bu yöntemde, endoskopik dikiş sistemi kullanılarak midenin büyük kurvatur boyunca mukozası katlanır ve hacmi küçültülür [1]. Ancak, bu işlem sonrasında katlanan mide mukozasının akıbeti hakkında sıkça sorular sorulmaktadır. Bu yazıda, ESG sonrası katlanmış mide mukozasında meydana gelen değişiklikleri mevcut bilimsel kanıtlar ışığında inceleyeceğiz.

Mukozal Katlanmanın Erken Dönem Etkileri

ESG işlemi sırasında, mide duvarının tam kat dikişlerle katlanması sonucu mukozal yüzeylerin birbirine yaklaştırılması sağlanır [2]. İşlemden hemen sonraki dönemde, bu katlanan mukozal yüzeylerde ödem ve inflamatuar değişiklikler gözlenir. Vargas ve ark.’nın yaptığı bir çalışmada, ESG’den 3 ay sonra yapılan manyetik rezonans görüntülemede (MRG) mide duvarında kalınlaşma ve ödem tespit edilmiştir [3]. Bu erken dönem değişiklikler, doku iyileşmesi sürecinin bir parçasıdır ve zamanla stabilize olma eğilimindedir.

Mukozal Fibrozis ve Yeniden Şekillenme

Zaman içerisinde, katlanan mukozal yüzeylerde fibrozis gelişimi gözlenir. Bu fibrotik değişiklikler, katlanmış mukozanın stabilizasyonuna katkıda bulunur ve ESG’nin uzun vadeli etkisini destekler [4]. Lopez-Nava ve ark., ESG’den 1 yıl sonra yapılan endoskopik incelemelerde, katlanmış mukozal yüzeylerde fibrotik bantlar gözlemlemişlerdir [5]. Bu fibrozis süreci, midenin yeni şeklini korumasına yardımcı olur ve prosedürün kalıcılığını artırır.

Mukozal Bütünlüğün Korunması

ESG sonrası katlanan mukozanın bütünlüğünün korunması, prosedürün başarısı ve güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Yapılan çalışmalar, uygun teknikle gerçekleştirilen ESG’lerde mukozal bütünlüğün genellikle iyi korunduğunu göstermektedir [6]. Sharaiha ve ark.’nın 91 hastayı içeren çalışmasında, ESG sonrası 2 yıllık takipte hiçbir hastada ciddi mukozal hasar veya perforasyon gözlenmemiştir [7]. Bu bulgular, katlanmış mukozanın uzun vadede stabil kaldığını ve ciddi komplikasyonlara yol açmadığını desteklemektedir.

Mukozal Fonksiyonun Devamı

Katlanan mide mukozasının fonksiyonel kapasitesini koruması, ESG’nin etkinliği açısından önemlidir. Abu Dayyeh ve ark.’nın yaptığı fizyolojik çalışmalar, ESG sonrası mide mukozasının asit salgılama ve motilite gibi temel fonksiyonlarını sürdürdüğünü göstermiştir [8]. Bu bulgular, katlanmış mukozanın fonksiyonel bütünlüğünü koruduğunu ve midenin normal fizyolojik işlevlerini devam ettirdiğini işaret etmektedir.

Mukozal Adaptasyon ve Nöroendokrin Değişiklikler

ESG sonrası katlanan mide mukozasında, nöroendokrin adaptasyonlar da gözlenmektedir. Acosta ve ark.’nın yaptığı bir çalışmada, ESG’den 6 ay sonra alınan mukozal biyopsilerde, açlık hormonu ghrelin salgılayan hücrelerin sayısında azalma tespit edilmiştir [9]. Bu adaptif değişiklikler, ESG’nin kilo kaybı üzerindeki etkisine katkıda bulunabilir ve prosedürün hormonal mekanizmalarını açıklayabilir.

Mukozal Rejenerasyon ve Uzun Vadeli Stabilite

Uzun vadeli takip çalışmaları, ESG sonrası katlanan mukozanın zaman içinde stabil kaldığını ve önemli bir rejenerasyon göstermediğini ortaya koymaktadır. Barrichello ve ark.’nın çok merkezli çalışmasında, ESG’den 18 ay sonra yapılan endoskopik kontrollerde, katlanmış mukozanın çoğunlukla korunduğu ve önemli bir açılma olmadığı gözlenmiştir [10]. Bu bulgular, ESG’nin uzun vadeli etkinliğini desteklemekte ve mukozal stabiliteyi göstermektedir.

Mukozal Değişikliklerin Klinik Yansımaları

Katlanan mide mukozasındaki değişikliklerin klinik yansımaları da önemlidir. Yapılan çalışmalar, ESG sonrası hastaların çoğunda ciddi gastrointestinal semptomlar gelişmediğini göstermektedir [11]. Bu durum, katlanmış mukozanın fonksiyonel adaptasyonunu ve prosedürün iyi tolere edildiğini desteklemektedir. Bununla birlikte, bazı hastalarda geçici bulantı, kusma veya reflü semptomları görülebilmektedir, ancak bu semptomlar genellikle zamanla azalmaktadır [12].

Mevcut bilimsel kanıtlar, ESG sonrası katlanan mide mukozasının genellikle iyi adapte olduğunu, fonksiyonel bütünlüğünü koruduğunu ve uzun vadede stabil kaldığını göstermektedir. Mukozal fibrozis ve yeniden şekillenme süreçleri, prosedürün etkinliğini ve kalıcılığını desteklemektedir.

Kaynaklar:

1. Abu Dayyeh BK, et al. Endoscopy International Open 2017; 5: E276-E281.
2. Lopez-Nava G, et al. Obes Surg 2015; 25: 1534-1538.
3. Vargas EJ, et al. Gut 2023; 72: 1073-1080.
4. Sharaiha RZ, et al. Clin Gastroenterol Hepatol 2017; 15: 504-510.
5. Lopez-Nava G, et al. Surg Endosc 2016; 30: 2572-2578.
6. Sartoretto A, et al. Obes Surg 2018; 28: 1812-1821.
7. Sharaiha RZ, et al. Clin Gastroenterol Hepatol 2017; 15: 504-510.
8. Abu Dayyeh BK, et al. Clin Gastroenterol Hepatol 2017; 15: 37-43.
9. Acosta A, et al. Gastroenterology 2017; 152: 1496-1507.
10. Barrichello S, et al. Gastrointest Endosc 2019; 90: 770-780.
11. Fayad L, et al. Endoscopy 2019; 51: 532-539.
12. Hedjoudje A, et al. Clin Gastroenterol Hepatol 2020; 18: 1043-1053.

Bir yanıt yazın